Dertlerimiz, hayallerimiz ve hedeflerimiz ortaktı...

Satırlarımı okurken "You Are My Melody-Unis Abdullaev" dinleyin...

Bugün Hacettepe Üniversitesi'nden arkadaşım yazdı. Arkadaşım Fen Bilgisi öğretmeni, peki nasıl tanışmıştık?
Hacettepe Üniversitesi'nde okurken Beytepe Kız Öğrenci yurdunda kalıyordum. 
Bir gün akşam üstü elime Almanca Edebiyat kitabımı aldım, kirli çamaşırlarımı bir poşete doldurdum ve yurdun çamaşırhane katına indim. Çok sıra vardı sıraya girdim ve kitabımı okumaya başladım... Önüm ve arkamdan pek haberdar değildim. Arada bir kafamı kaldırıyordum sırayı takip ediyordum. O esnada bi arkamı döndüm ve işte az önce konuştuğum arkadaşım; "Ne okuyorsun?." diye sordu. Ben de kitabı gösterdim ve türünden bahsettim. Sohbetimiz devam etti, "hangi bölümde okuyorsun?" "hangi odada kalıyorsun?" "adın ne?" vesaire derken. Tam kendime göre bir arkadaş bulduğumu o ân fark ettim. 
O günden beri hemen hemen her gün görüştük. Hâlâ görüşürüz, çok da severim...
Saatlerce yürüyüp ya da oturup sohbetler ettiğimiz, dertlerimizi konuştuğumuz üstüne bir de hedeflerimizden bahsettiğimiz o günleri özlüyorum. Benimle aynı dertleri taşıyan benimle aynı frekansta olan nadir insanlardan. Benim için çok kıymetli bir arkadaşımdır kendisi. 

"Gizem, selam nasılsın? Müsait olduğun bir zaman konuşabilir miyiz? Sesini duymuş olurum hem :)" mesajını görür görmez aradım. Eskisi gibi dertleştik, staj anılarımızı konuştuk, bize ihtiyacı olan öğrencilerden bahsettik. Arkadaşım bölümünde çok iyi bir öğretmendir. Atanmasını o kadar çok istiyorum ki... Benim kızlarımın böyle bir Fen Bilgisi öğretmeni olmalı. 
Staj yaparken okullardaki birçok problemleri gözlemledik, derslerin tek düze ilerlemesi bizi bir hayli üzüyor... Her sınıfta; "çocuğum aç kitabını, defterini!" diye başlanan dersler... Ne dikkat çekme vardı ne hedeften haberdar etme ne materyal sunma ne de konuyu pekiştirme... 
Birimize hep şunu söylüyoruz; "Bizim atanıp bu sistemi değiştirmemiz gerekiyor, öğrencilerimizin bize ihtiyacı var." 
Lâkin bir yandan atama sayılarının çok az oluşu...  Öte yandan bizim kendimize dert edindiğimiz problemler... Ve belirsizlik... 
Atama için sınavlara girdik hatta branşlarımızda derece yaptık fakat... 

Biliyor musunuz, Sumud Filosundaki gemilere benzettim durumumuzu tam kıyıya yaklaşmışken en başa dönmek zorundayız. Ama pes etmeyeceğiz tekrar deneyeceğiz ve; "Elbet bir gün olacak."


Yorumlar

Popüler Yayınlar