Şu anda ne yapıyorum?
Eveeeettt "Hakkımda" yazımda kendimden bahsettim peki şu an hangi üniversitede devam ettiğimi soracak olursanız; Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde 3. Sınıf öğrencisiyim.
Şaşırmış olabilirsiniz söylediğim her kişi şaşırıyor; "Hacettepe Üniversitesi bırakılır mı hiç" diyorlar.
Evet, önceliklerim olduğu için Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne geçiş yaptım.
Hacettepe Üniversitesi'nde hazırlık sınıfını sınavla geçtim 100 üzerinden 92 (A2 harf notu) ile geçtim ve doğrudan 1.Sınıfa başladım. O sene Covid19 salgını Türkiye'de iyice yayılmıştı bu nedenle evlerimizden online eğitime başladık.
2. Sınıfa geldiğimde eğitim yüz yüze oldu üniversitenin yurduna başvurmuştum ve yerleşmiştim. Eşim ve çocuklarım yaşadığım şehirde kaldılar. Çocuklarıma eşimin annesi baktı.
Ankara'ya ilk gittiğim zamanlar her hafta memlekete geliyordum yaklaşık 10 saat sürüyordu otobüsle yolculuğum sadece 2 gün için geliyor ailemle hasret giderip geri dönüyordum.
2. Sınıfı bu şekilde tamamladım. Çok ağlamalı, çok zor; özetle sancılı bir süreçti benim için.
Çocuklarım daha kolay atlattılar eşim ve ailesi sağ olsun çok destek oldular.
Çocuklarımı bu sürece hazırlamıştım sürekli konuşuyordum onlarla.
Öyle pat diye son dakika hadi ben gidiyorum demedim elbette.
Kızlarım altı ve dört yaşlarındaydı.
Aslında 1. Sınıfı tamamladıktan sonra da yatay geçiş başvurusunda bulunmuştum ama o sene sıralamaya giremedim.
2. Sınıfı tamamladıktan sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesine yatay geçiş yaptım ve şu an burada devam ediyorum. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne gelerek yine ailemin yaşadığı şehre gelmedim ama artık evimde eşimle ve çocuklarımla kalıyorum.
Ülkemizi 6 Şubat'ta etkileyen deprem felaketi nedeniyle şu an 3. Sınıfın ikinci dönemini online olarak evimden okuyorum. Geçtiğimiz dönem yüz yüzeydi ve her gün iki buçuk saat yol giderek okuduğum fakülteye ancak ulaşıyordum derslerim bittikten sonra tekrar iki buçuk saat daha dönüş yolunu gidiyordum.
Yüzdüm yüzdüm kuyruğuna geldim. İyi ki de bu yola başladım diyorum her seferinde. Evet kolay bir seçim değildi çok fedakarlık gerektiren çok sancılı bir yol oldu benim için. Bir taraftan çocuklarımı ve eşim çok ama çooooook özlüyordum burnumun direği sızlıyordu her konuştuğumda boğazım düğüm olur çocuklarım da üzülmesin diye belli etmezdim.
Yurtta kalırken yaşadığım sıkıntılar çoğunlukla ağlamaklıydım ama pes etmek istemiyordum ne olursa olsun pes etmeyecektim. Etmedim de.
Sabrın sonu selamettir derler buna inanarak devam ettim yılmadım...
Yorumlar
Yorum Gönder