Kendimi geliştirmek için illa üniversite okumam şart mı?
Tabii ki HAYIR! Diplomaya sahip olan herkes kendini geliştirmiş değildir. Bu çok yanlış bir algıdır.
Ben kendimden örnek vermek istiyorum. Lisans eğitimime başlamadan önce Halk Eğitim Merkezinin sunmuş olduğu üç buçuk aylık çocuk gelişim kursuna katıldım ve sertifika aldım. Bu belgeyle kreşlerde okul öncesi öğretmenlerine yardımcı olarak çalışılabilmek mümkün. Bu kurs sayesinde hâlâ devam eden arkadaşlıklar edindim. Çocuk gelişim alanında faydalı bilgiler edindim ve ilk kez bir etkinlik kitabı oluşturdum. Bu kitabı kızlarım da kullandı. Kuklalar yaptık çok şey öğrendik hem teorikte hem de pratikte. Yaptığım şeyleri kızlarım severek kullandı. Hem onlara eğlenebilecekleri, kullanabilecekleri şeyler yaptım hem de nasıl yapıldığını öğrendim. Ayrıca ortaya bir ürün koymak kadar güzel bir şey yok.
Bir tavsiyem de bulunduğun il veya ilçedeki Halk Kütüphanesine üye olman oradaki kitaplardan faydalanman.
Benim çocuklarımın da halk kütüphanesinde üyelikleri var küçük yaşta olmalarına rağmen üyelikleri olabiliyor hatta çocuk kitaplarını sadece çocuklar adına alabiliyoruz. Çocuklar için de kendilerini büyümüş hissetmelerine fayda sağlıyor oraya gidip kitaplar okuyoruz bazen de ders çalışmak için kütüphaneye gidiyoruz. Küçük kızım henüz okuma yazma bilmiyor ona resim defteri ve boya kalemleri götürüyoruz.
Konumuza geri dönecek olursak; Hayat Boyu Öğrenme Kavramını hayatımızın bir parçası hâline getirmeliyiz. Ne yazık ki ülkemizde insanlar belli bir yaşa gelince "ben artık yaşlandım benden geçti" diyen kesim çok fazla ama yabancı toplumlarda bu böyle değil 50-70 yaşlarında bile polyglot olan örnek insanlar gördüm. Kendini sürekli geliştirmeye adayan toplumlar her zaman daha kazançlıdır. En güzel yatırım bence insanın kendine yaptığı yatırımdır. Bizim ülkemizde de genç nesillerin bu düşüncelere sahip olmasıyla değişecek ve yeni jenerasyon eminim ki bunu başaracak. Böylelikle çok farklı bir Türk toplumu olacağımıza inanıyorum.
Bu kurstan önce de bağlama kursuna gittim yani kısacası hiçbir zaman boş durmayı sevmiyorum asla bana göre değil. 💯
Ben kendimden örnek vermek istiyorum. Lisans eğitimime başlamadan önce Halk Eğitim Merkezinin sunmuş olduğu üç buçuk aylık çocuk gelişim kursuna katıldım ve sertifika aldım. Bu belgeyle kreşlerde okul öncesi öğretmenlerine yardımcı olarak çalışılabilmek mümkün. Bu kurs sayesinde hâlâ devam eden arkadaşlıklar edindim. Çocuk gelişim alanında faydalı bilgiler edindim ve ilk kez bir etkinlik kitabı oluşturdum. Bu kitabı kızlarım da kullandı. Kuklalar yaptık çok şey öğrendik hem teorikte hem de pratikte. Yaptığım şeyleri kızlarım severek kullandı. Hem onlara eğlenebilecekleri, kullanabilecekleri şeyler yaptım hem de nasıl yapıldığını öğrendim. Ayrıca ortaya bir ürün koymak kadar güzel bir şey yok.
Bir tavsiyem de bulunduğun il veya ilçedeki Halk Kütüphanesine üye olman oradaki kitaplardan faydalanman.
Benim çocuklarımın da halk kütüphanesinde üyelikleri var küçük yaşta olmalarına rağmen üyelikleri olabiliyor hatta çocuk kitaplarını sadece çocuklar adına alabiliyoruz. Çocuklar için de kendilerini büyümüş hissetmelerine fayda sağlıyor oraya gidip kitaplar okuyoruz bazen de ders çalışmak için kütüphaneye gidiyoruz. Küçük kızım henüz okuma yazma bilmiyor ona resim defteri ve boya kalemleri götürüyoruz.
Konumuza geri dönecek olursak; Hayat Boyu Öğrenme Kavramını hayatımızın bir parçası hâline getirmeliyiz. Ne yazık ki ülkemizde insanlar belli bir yaşa gelince "ben artık yaşlandım benden geçti" diyen kesim çok fazla ama yabancı toplumlarda bu böyle değil 50-70 yaşlarında bile polyglot olan örnek insanlar gördüm. Kendini sürekli geliştirmeye adayan toplumlar her zaman daha kazançlıdır. En güzel yatırım bence insanın kendine yaptığı yatırımdır. Bizim ülkemizde de genç nesillerin bu düşüncelere sahip olmasıyla değişecek ve yeni jenerasyon eminim ki bunu başaracak. Böylelikle çok farklı bir Türk toplumu olacağımıza inanıyorum.
Bu kurstan önce de bağlama kursuna gittim yani kısacası hiçbir zaman boş durmayı sevmiyorum asla bana göre değil. 💯
Yorumlar
Yorum Gönder